Muşlu öğrenciler okullarının duvarlarını sanat eserine dönüştürdüler

Muş'ta öğrenciler, okullarının duvarlarını yaptıkları resimlerle adeta birer sanat eserine dönüştürdüler. 40 metre uzunluğundaki ve 5 metre yüksekliğindeki okul duvarına Muş’u temsil eden figürler yapıldı.

Muşlu öğrenciler okullarının duvarlarını sanat eserine dönüştürdüler
10 Mayıs 2024 - 11:16
MUŞ (İHA) - Muş'ta, sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde bir araya gelen Şehit Yücel Kurtoğlu Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri, okul duvarlarını renklendirdi. Okul Müdürü ve öğretmenlerin yönlendirmesiyle 25 öğrenci, sosyal sorumluluk projesi kapsamında harekete geçti. Öğrenciler, Muş'un kültürel ve doğal mirasını yansıtan önemli sembollerin resimlerini okulun duvarına işlediler.
Sultan Alparslan, Muş lalesi, Telli Turna, çiriş otu, dağ muzu ve Tarihi Murat Köprüsü gibi semboller, öğrencilerin fırçalarından davarlara işlendi.
Öğrencilerin yaptığı bu çalışma, hayallerini sanata dönüştürmenin yanı sıra topluma da bir mesaj verirken kültürel mirasın korunması ve sahip çıkılması gerekliliği vurgulandı.
Okul Müdürü Abdülkerim Özçelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, 25 öğrencinin 40 metre uzunluğu ve 5 metre yüksekliği bulunan okul duvarına yöresel figür çizerek kültürel mirasa dikkat çektiklerini belirterek, “Okul olarak Muş'un tarihi ve turistik yerlerin devamlılığını sağlamak ve kalıcı hale getirmek amacındayız. Diğer taraftan resim bölümü öğrencilerimizin tecrübelerini artırmak daha çok deneyim sahibi olmak ve kendi alanlarında işleri yürütmek adına önemli bir çalışmadır” dedi.
Resim Öğretmeni Yahya Yazı, "Burada öğrencilerimizle beraber ortalama 5 metre yüksekliğinde, 40 metre uzunluğunda bir duvar tasarımı, duvar çalışması yaptık. Bu duvar çalışmasında Muş ilimizde genel olarak çokça konuşulan, sosyal medyada halkın genel olarak çokça konuştuğu imgeler yer alıyor. 1071 yılında Anadolu'nun kapısını Türkiye'ye açan Sultan Alparslan’ın imgesi var. Onun dışında Murat Nehri üzerinde bulunan Tarih Murat Köprüsü imgesi bulunuyor. Bunun dışında Nisan ve Mayıs aylarında açan ve sadece 15 günlük ömrü olan lalemiz var. Bunun dışında Anadolu yöresinin türkülerine de konuk olan telli turnamız var, toy kuşumuz var. Bunun dışında İlkbahar'da buradaki yöre insanlarının geçim kaynağı olan kenger, kerenk, çiriş otunun imgelerine yer verdik. Öğrencilerin her yıl yaptığı sosyal sorumluluk projesi adı altında yapıldı. Daha önce de bu öğrenciler başka okullarda da benzer çalışmalar yaptılar. O okulun beklentileri üzerindeydi tasarımlarımız. Bu ise tamamen farklı bir tasarım olarak öğrenciler duvarda görselleştirdi” şeklinde konuştu.
Resmin bir tutku ve bir sanat olduğunu belirten 12. sınıf öğrencisi Naziren Bozkurt, “Burada bu duvar resmin çalışırken daha önce de hani içerisinde yaşadığım ilde çokça hepimizin bildiği, sembolik olarak gösterilen şeyleri çalıştık. Resim bir tutkudur, bir sanattır. Aynı zamanda psikolojik baskıdan kurtulmak için bir terapi gibi bir şeydir. Resmi okuduğum için çok şanslı hissediyorum kendimi. Bu duvara başladığımız zaman duvar çok harabe haldeydi. Hani öncelikle şey yaptık, biz burayı farklı bir şekilde yaklaştık. Yapamayacağımızı düşündük. Hocalarımız, müdürümüz bize çok destek oldular. Öncelikle sıvaladık. Öğrenciler, bu duvarın çatlayan yerlerini sıvaladık. Onları görünce bize tabii ki deşarj olduk. Onlarla beraber biz de çalışmaya başladık. Motive olduk onların sayesinde. Hocalarımızın bize desteği çok fazlaydı. Öncelikle zorlandık, bitiremeyeceğimizi düşündük. Çünkü duvar hem yüksek, şartlar da kısıtlı. Okuldan sıra getirip yüksek dizerek biz bu çalışmayı bitirmeye çalıştık. Sonucunda güzel bir şey ortaya çıktı, hayallerimiz. Aynı zamanda sadece bu değil. Biz sanatı hem yaşıyoruz, hem yansıtıyoruz. Bu sene 12. sınıf olarak son senem. Üniversiteyi kazanmak istiyorum. Frida Kahlo gibi kendine özgüveni olan kadınlar sanatçı olabilir diye düşünüyorum. Ben de onun yolundan ilerliyorum. Sanatçı olmak istiyorum. İyi bir üniversiteye gidip İstanbul gibi bir yerde okumayı ben de çok isterim” şeklinde konuştu.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum