Bitlis Kültür Müdürlüğü Şeref Han'ı Acem Asıllı Olarak Tanıttı

Bitlis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Şeref Han’ı internet sitesinde Acem olarak tanıttı.

Bitlis Kültür Müdürlüğü Şeref Han'ı Acem Asıllı Olarak Tanıttı
24 Eylül 2020 - 20:21 - Güncelleme: 24 Eylül 2020 - 20:37

Bitlis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü resmi internet sitesinde ‘Bitlis’in Yetiştirdiği Önemli Şahsiyetler’ bölümünde Şeref Han ile ilgili kaynak belirtmeden “V. Emir Şeref Han; 1220 - 1650 yılları arasında Bitlis’te hüküm sürmüş olan Şerefhanlar sülalesinin bir mensubudur. Asılları Acem olup, soyları İran Kralı Kisra’ya dayanmaktadır” ifadelerine yer verdi.  

Bitlisli Araştırmacı Nimetullah Atal resmi Twitter hesabında ise; “Kürt tarihinin çarpıtıldığını” vurguladı.


Atal, Tweet dizisinde “İzzeddin ve Diyaeddin kardeşler büyük Rojkan aşiretinin başına geçiyor. İzzeddin (Bitlis) Diyaeddin (Sason-Hezo) bölgesinin hükümdarı oluyor. Rojkanlılar Gürcü Kralı IV. Davit’in egemenliğine son veriyorlar. (1073-1125) Şerefxan büyük bir gururla Kürtlüğünü dile getirir” paylaşımına da yer verdi.

Araştırmacı Atal; “Kürtlere yönelik bu tahammülsüz tutum cehaletten ve nefretten öte bir şey değildir. Onlarca personeli olan bir kurumda Şerefname okuyan tek bir insan olmaz mı?” siteminde bulundu. 

Araştırmacı Nimetullah Atal'ın paylaşımları haberin devamında:


Şeref Han Kimdir?
 
Şeref Han Bitlisi, 25 Şubat 1543 yılında Mir Şemseddin’in oğlu olarak İran’ın Kerehrud şehrinde dünyaya geldi. Çocukluk yılları Safevi devletinde geçen Şerefhan, Şah Tahmasp’ın sarayında şahın çocuklarıyla beraber eğitim aldı.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Safevilere sığınmak zorunda kalan Babası Mir Şemseddin, Safeviler tarafından büyük bir saygı ve hürmetle karşılanıp kendisine büyük değer verilmiştir.
Ülkesinden ve toprağından uzak olmanın hasretiyle büyüyen Şerefhan, babasının ölümünden sonra mülkü olan Bitlis’e dönmek istedi. Çocukluk yıllarında iyi eğitim almasından ötürü genç yaşta önemli devlet görevlerinde bulunarak vali olarak atanmıştır. 1522 yılında Şah Tahmasp’ın meclisine girip sarayda yaşamıştır. Kendisi aynı zamanda iyi bir ressam ve minyatür ustasıdır. 
Geylan bölgesinde, Sultan Haşim’e karşı kazandığı savaş, Şerefhan’ın önünü açtı. Şah tarafından, Nahçıvan Valisi olarak atanarak, Nahçıvan mülkünün yegane yetkilisi oldu. Bu görevde bulunduğu sırada Safevi Sultanı, Şah Tahmasp hayatını kaybetti ve Safeviler de iç karışıklık meydana geldi. Yaşanan bu iç karışıklık Şerefhan’ın ülke topraklarına dönmesi için iyi bir fırsat oldu.
Bu esnada Sultan III. Murad tarafından kendisine Bitlis mülkünün iadesini içeren bir mektup gönderildi. Şerefhan, beraberinde yüzlerce Rojkanlı aile ile atalarından kalma Kürt mülkü olan Bitlis’e geri döndü. Van beylerbeyi Hüsrev Paşa, kendisini Van’da büyük bir ilgi ve saygıyla karşıladı.
 
Eserleri
 
Şerefhan’ın Kürt tarihini anlatan ünlü Şerefname eseri Kürt Tarihi, İran Tarihi ve Osmanlı Tarihi olmak üzere üç ciltten oluşmaktadır. Kürt Tarihini anlatan Şerefhan daha çok Kürt hükümdarların ve soylu ailelerin yaşamı üzerinde durmuştur. Yazmış olduğu bu kitap Kürt tarihinin en önemli eserlerinin başında gelir.
Şerefhan, Bitlis’e döndükten sonra tahta geçer geçmez eğitim faaliyetlerine önem verdi. Bu bağlamda Bitlis’te önemli medreseler inşa ettirdi. Bu eserlerini anlatırken, “Yüce Allah’a muhtaç fakir kulun eseridir” diye başlar.
Şeref Han, Şerefname’de inşa ettirdiği medreseler için, “Şemsiye Külliyesi etrafında 5 tane Medrese inşa ederek hizmete soktum. İhlasiyye, İdrisiyye, Şükrüyye, Hatibîyye, Hacibegiyye adlarıyla isimlendirdiğim bu medreselerin başına Mewlana Hidir Bîbî, Şeyh Şemseddin Mevlana Muhammed Şêrnasî Hazretleri, Mevlana Muhammed Zirkî, Mevlana Ebdirrehman (Melayê Reşik) gibi yüksek derecede bilgi sahibi olan bu şahsiyetleri getirttim.” ifadelerini kullanmıştır.
Bitlis’i Kürtler için köklü bir eğitim yuvası haline getiren Şerefhan’ın inşa ettiği medreselerin etkileri 1900’lerin başlarına kadar sürmüştür.
1655’de Bitlis’i ziyaret eden Osmanlı Seyyahı Evliya Çelebi (O dönem Bitlis Hükümdarı, Şerefxanê Bedlîsî’nin torunu Abdal Han’dır) bu medreseler için, “Der Beyân-ı Cevâmi’hâ-yı Şehr-i Bitlîs-i Kürdistan”, ”Bitlis’teki alim, hafız ve feqîlerin Kürdistan’da en iyileridir” tarifinde bulunmuştur.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum